20 Temmuz 2010 Salı

The Devil's Advocate



Yine çok uzun zaman önce elime geçen fakat izlemeyi hep ertelediğim filmlerden biri. Oyuncu kadrosuna bakınca ertelenecek bir film gibi değil aslında; Al Pacino, Keanu Reeves, Charlize Theron... Yapım yılı 1997, yönetmeni Taylor Hackford.

Bir insan nasıl bu kadar hırslı olabilir? Kevin Lomax, genç ve başarılı avukat, eşi hastadır ve patronundan "eşinin yanına git sana ihtiyacı var" tavsiyesi üzerine şöyle der: You know what scares me? I quit the case, she gets better... and I hate her for it. Yuh yani.. Keanu Reeves benim sevmediğim bir aktör, oynadığı karakter de uyuz olunca hakkını vermiş. Sırf başarısı sekteye uğramasın diye müvekkili suçlu olsa bile bir şekilde davayı kazanıyor, iğrenç bir suç olsa bile-matematik öğretmeni. "Lose? I don't lose! I win! I win! I'm a lawyer! That's my job, that's what I do!" Bu ne kibir be arkadaşım, filmin en ünlü repliği senin için gelsin; Vanity, definitely my favorite sin.

John Milton, Al Pacino'nun can verdiği karakter, mükemmel oyunculuk, harika mimikleri var. Biri ekşide yazmış, asansör sahnesinde dilini üst dişlerine değdirişi mesela.. Bu adam gerçekten çok farklı. Aşk hakkındaki repliği enteresan: Overrated. Biochemically no different than eating large quantities of chocolate. Ayrıca sanırım Charlize Theron'un ilk ciddi filmi bu, bence gayet iyi oynamış.

Filmin son sahnesi ise her şeyi başa sarıyor, Al Pacino'dan kaçış yok!




Hiç yorum yok: